8.11.2012

buduarın otuz günü altı yedi sekiz..etek.. lamba.. yastık..

buduarda üç yenilik.. birincisi tavan lambaları..
önceleri.. kadın göğsü modelinde tavan lambaları vardı.. ama pek ruhsuzdu onlar.. o yüzden çıkardım cam kapaklarını.. hatta bir tanesinin metal tesbit yuvarlağını da.. kartonpiyer göbeğin yarısı da beraberinde geldi.. tamir edilebilesi değil.. oysa iki kristalli lamba sallandırasım vardı.. olmadı.. koçtaştan iki tane akriilk göbek aldım... birini üstten yapıştırdım.. ayıp kapamaca.. ama istediğim sonucu alamadım.. ikinci metal parçayı çıkarmadım o yüzden yatağın üzerine geleni.. o da elimde kalacak diye.. korktum.. böylece bir adet.. metali de kapatacak büyüklükte yuvarlak şapka arayışına geçtim.. çabuk bulundu.. zaten böyle bir abajura sahip olup da asacak yer bulamayan arkadaştan geldi cevap.. ama.. tavanda asılı şeyi örtmesine rağmen.. alttaki açıklıktan pek çirkin görünüyordu metal.. vidalar ampul filan.. abajurun üç köşesine (yuvarlağın köşesi olmaz ben de biliyorum.. eşit aralıklarla eşgenar üçgen köşeleri oluşturacak şekilde üç noktaya)ataşları açıp s harfi haline getirerek taktım.. slerin bir tarafları abajura diğer tarafları .. metal yuvarlağa geçirildi.. abajurun açık kalan yerine.. bir miktar.. önceden kesilip kullanılması amaçlanmış da kısmet olmamış ikeya perde kumaşı.. dikildi.. son haline karar vermedim.. bu sallantılar.. jüpon gibi.. buduara gidiyor aslında.. kenarlarına bir kaç kristal sallandıra bilirim de.. ya da jüponları arttırabilirim.. şimdilik yerinde iş görüyor ve baktıkça.. esin perileri çalışır diye umuyorum..
ama şimdilik alttan görüntü de dantelle kamufle oldu bence uygun.. hem buduarın perdesine de uydu.. yatağın bazası fazla modern bir kumaş ve renkte.. gri süet.. buduara yakışmadı..
saime hanımın karyola etekleri vardı pembe gölge işinden.. onları bazaya zımbalamayı düşündüm ama hem temizlenmez hem de hırpalanırdılar.. bir adet çarşaf bazanın üzerine serilip.. yerinde o etekleri iğneledim.. sonra makine dikişi ile sabitledim.. hem kaymıyor..hem bazanın açılmasına engel olmuyor.. hem de fazla kumaş kaybı olmadan etekler kurtarılabilirler istendiğinde..
yatak tamamlandı artık.. bu arada yatağın üzerindeki yastık.. düz beyaz kanvas kumaştandı.. içine bir gazate koydum.. bir tarafını boyarken diğer yüze de boya geçmesin diye.. akrilik boya da neymiş.. ben duvar boyası severim dedim.. boyacıların kullandığı az yapışkanlı kağıt bantla çizgiledim önce.. aralarını boyadım.. daha boya ıslakken hemen bantları çektim aldım.. (altına boya akmasın diye).. sonra kalıpla.. kenarına asalet timsali flör de lis (zambak çiçeği) desenleri boyadım.. gene kalıbı hemen alarak.. altına boya akmasın diye.. boya kumaşa sertlik verdi.. ince zımpara kağıdı ile hafif bir zımpara onu da halletti.. son halinde iken.. bir de ütü bastım.. boyayı sabitlemek için..
renkleri ve konsepti yakaladı yastık da böylece.. buduar pek keyifli bir alan oldu artık.. hem deneme tahtası.. hem proje ortamı hem de. kaçış alanı..

3 yorum:

Çiğdem dedi ki...

ama ama o yatak ayak ucundakini ne yapmışsın sen? nefis olmuş... diğerlerinin yanında illa ki.. :)

pelinpembesi dedi ki...

ben de geldim sana, biraz
gezindim :=)
bahçesever olarak bayıldım seninkine!

carpediem dedi ki...

kıyamayız el işlerine,illa ki daha sonra tekrar kullanılsın diye çözümler bulur insan kızı...
annem el işlerini bunu işleyen eller toprak oldu der sever,kıyamaz hep değerlendirir,defalarca,etek olur yastık olur,perde olur...
çok şey öğreniyorum senden çok,
ataletim,boduar güzelim.