6.11.2012

buduarın otuzundan iki üç dört ve beş....



tamam ..
iki üç dört beş altıncı gündeyim..
yaptım bişeyler yaptıklarım da var.. demiştim..
o yüzden ara günlere önce yapmış olduklarımı yazayım o arada bişeyler üretirim naslsa..

bi kere saime hnımdan kalan bir gül büfem var..
ince ve zarif kendisi gibi..
bir vitrin büfe değil..
içinde üç cam rafı var..
toplam dört raf ediyor.. dibiyle beraber..
benim evim karanlık.
hep söylüyorum.. verandamsı yer ve ağaçlar yüzünden öyle parıl parıl aydınlık olmuyor o yüzden ışığı yansıtan açık renkler istiyorum etrafımda ama saime hanımdan kalanları boyayamıyorum..
gül ağacı da çok güzel bir dokuya sahip..
o zaman nasıl açacağım rengini derken..

duvar kağıdı ile kapladım içini ama tam kaplama değil..
sadece incecik zımbaladım.. çıkardığımda pek bi hasar vermeyecek.. ama duvar kağıdı tek bşına pek sırıttı kenar köşelerde..
ben de.. güzel bir kordone buldum ..
onu kağıda silikon tabancası ile yapıştırdım..
dikişten anlayanlar .. bilir..
iyi terzilik.. budur..
önemlidir.
sağlam silinebilir ve şık üstelik açık renkli oldu.. aydınlandı..





bu dolap saime hanım bir taşınma döneminde iken eve giren ustalar tarafından devrilmiş..
içinde ne var ne yok kırılmış..
anlatırken pek üzülürdü.. ben de dinlerken sanki ali baba hazinelerini kaybetmişiz gibi üzülüdrüm...
bizim evde.. ellenmesini istemediği herşey.. ve nakışlı örtüler sergilenirdi.. ben sergilemeden ziyade..bildiğin kullanıyorum..
yani doğrudan servis için kullanılıyor.. günde kırk kere kapağı açılıp kapanıyor....
çay takımları peçeteler ve içki servisleri var içinde..


kaynak


üçüncü güne.. tekerlekli salon dolabı imalatını koyalım..
ne yaptım.. evde boy boy çeşit çeşit kitap rafı var..
benim de kanapenin arkasında kalacak üzerine iki lamba konulacak bir dolaba ihtiyacım..
ölçtüm kanapenin arkasını enini boyunu..
ve eldeki fazla rafları bir tanesi tam oldu..
onu marangozla beraber.. yan yatırdık üzerine bir hoş parça kestik.. ara rafları çakıldı tekerlekleri takıldı.... boyandı.. pek güzel oldu.. ve marangoza verdiğim el harçlığı dışında bir masraf olmadı..
geri kalan herşey evde vardı zaten..
böyle kendimi akıllı hissetmeyi seviyorum.. bu dolap var ya..
ömrümü yedi..
daha çocuks bebe iken evde bulunan bi dolabı.. çestırın arkasına çekivermiştim..
üzerine iki opalin lamba..
daha çb oturur oturmaz kolunu koltuğuna arkasına doğru sallayıp..
abajurlardan biri sallanmaya başlayıp ben uçup yakalamıştım kırılmadan..
gayet sakin..
buraya her oturanla böyle uçmak istemiyorsan bence kaldır dedi..
herkes kolunu kanapenin arkasına atar..

atar mı gerçekten..
niye..
yani ben hiç atmam.
kanapenin ta sırt dayama yerine neden kolumu atayım ki.. kanapenin kol koyma yeri var..

kanape arkası dolap manzarası


gerçi bu seferkine de bir kaza riski oldu bile.. ama hem tekerlekli olduğundan kaçabiliyor dolab-cık.. hem de bu kez abajurlar kumaş.. ayakları metal..
düşürülebilir hasarsızca..
ben hala otururken bu kadar kolu bacağı uzatma durumunu anlayamıyorum..
ha uzanmak yatmak ayakları altımıza toplamak saba melikesi durumları hepsini anlıyorum da..
kolu kanapenin sırt dayama yerine atma gereğini çözemedim..
inceliyorum çözünce yazarım..
kanapenin arka manzarası

kitaplık önü yazılı abajur şapkası =)


fotoğraf evin değil..
sadece pinterestte hoşuma giden görünümleri topladığım
mantar panomdan.. bir tanesi..
diğerleri nasıl diye merak ediyorsan şuraya..

içimde kalan ve para harcamadan ve doğaya zarar vermedem gerçekleştirdiğim ev süslemelerini seviyorum..
gözümün değdiği yeri sevince beğenince huzurum keyfim ve konyak veya merlo tüketimim artıyor.. =)

dördüncü gün için..
çarşaf etiketlenme işini yazayım..
bizim evde çarşaflar nevresimler hep gezer.. özellikle nasıl oluyor bilmiyorum ama aynur hanım tek kişilik lastikli çarşafı çift kişiliğe bile takmayı başaranlardan.. bir bunu bir de.. askılarımızı birbirine katmadan duramıyor.. sırf bu nedenle renkli askılar aldım ahşap askıların sarı ve turuncu olanları çekirdeğe.. mor ve beyaz olanları bana.. düz ahşap olanlar çbye dedim ama başaramadım..
 askılarımı kılıfladım.. sırf bu yüzden..  şimdilik bi onlara dokunamadı..

çarşafları etiketlemek pek kolay bişi..
bir adet altın rengi ispirtolu kalem kalın uçlu edindim.. miştm.. en kaligrafik yazımla..
baş harfleri yazdım.. ütüledim o köşeleri..
sıcak boyayı sabitler..
=)..
denendi başarılı.. tavsiye ederim..
artık sıkıysa karıştırsın..

beşinci güne kahve köşesi projesini koyayım..
bunca kahve seven kadın olarak.. sadece bir kettle durup duruyordu bi köşesinde mutfağın bu böyle olmaz dedim..
bir adet tepsi koydum önce..
sonra içine kettılı.. ve bir şekerlik.. sütlük içine şirin kaşıklar..
coffee time yazan kahve desenli peçeteler.. dantel görüntülü bir peçetelikte..
sonra.. bir de çay kutusu koydum çay severleri de kapsasın tepsim.. kutuyu de ben boyamıştım..
patine beyaz..
bir iki şirinlik daha olacak da.. az vakit.. hepsi bir arada köşe şirin oldu.. işte iki üç dört beş.. =)..
altıyı bari fotoğraflayıp.. anlatayım akşam..
hem bu yazıyı da foto edit ederim belki sonradan..

edit saat 23.den sonra fotoğraf ekledim birkaç tane..
şu tekerlekli kanapearkasıdolap ile ilgili konuşasım var..
o benim okumadığım kitaplar dolabım oldu.. çok da iyi oldu..
leke de çok beğendi..

okunmamış kitaplar dolabı

tekerlekleri sayesinde çekilip itilip devirmeden temizliği yapılabiliyor.. ve 
abajurların .. tüm elektrikli aletlerin yerlerde sürünen kablolarından nefret eden ben için..
süper de saklama fikri geliştirdim.. saklama derleme toplama..

velkro band ile.. hem çiftli prizi hem de kabloların fazala uzunluklarını toplayıp dolabın arkasına sabitledim

kablo düzenleme

pek de düzenliyimdir.. =)



Hiç yorum yok: