ay hep bunu söylemek istemişimdir..
hep.. =9
sabah sabah napıyorum..
yani öğlen tabii ama benim sabah başlamam gerekti ki.. bu yazıyı öğlene yetiştireyim ya da gün ışığına ya da..
neyse..
efenim gezerken.. nette ..
şunu bulana kadar varlıklarını unutmuştum..
ay ne şeker.. dedim..
sonra bi daha baktım..
ay pek de çirkinmiş dedim..
daihiliyeci arkadaşım çok güldü..
evet biz arada hastanede de.. nette saçma sapan şeyler yapabiliyoruz..
sonuçta burası bir rehabilitasyon kliniği ve rehabilitasyon yavaş iştir..
hobiye benzemez..
ama aynı hobi gibi..
işler çığrından çıkınca..
çıkar..
pek de çirkinmiş.. lafını severmiş.. ondan güldü..
meğer o da unutmuş bunları..
neyse..
nette arandım sonradan..
ve bunu gördüm..
çok zarifti..
ama sonra da bunu gördüm..
ama aynı benim gördüğüm modelin aynısı..
yeni ve sevgi görmüşü..
biraz sevgi neleri değiştirmez dedim..
eşyalardan bahsediyorum..
insanlardan değil..
insanın defosu bazen sevgiyle bile örtülemez..
neyse..
hemen pek de çirkin şeyi aldım..
azıcık zımpara..
ama iki dakika filan..
biraz spray boya..
sonra..
biraz ayakkabı boyası..
kahverengisinden..
ve sonra..
sahi siz eski kazaklarınızı napıyorsunuz..
ben bazılarını..
en sıcak ve en uzun programda yıkıyorum..
ev yapımı keçe sahibi oluyorum..
işte tam bir greige..
gri bej..
ev yapımı keçe..
biraz daha ayakkabı boyası..
zira bu bir antika..
antikalar..
şip şeyp.. pırıl pırıl hale gelmemeli..
azıcık patine .. azıcık kullanılmışlık duygusu..
yaşamış görmüş ve geçirmiş..hokka koleksiyonu..
divit divit ucu koleksiyonu yapan birinin..
kurutma kağıtlığı olmasa olmazdı di mi..
içinden çıkan yırtık kurutma kağıtlarını da kullanmalı..
bir damlayı bile ziyan etmemeli..
ben buna bayıldım..
gelelim.. kurutma kağıdına..
yedi santim genişliğinde 25 santim kadar uzunlukta kaba cilalanmamış kağıttan söz ediyoruz..
kırtasiyeciye gittim cumartesi..
yaşları yirmibeşle kırk arasındaki satıcı ve dükkan sorumlularından hiç biri hatırlayamadı ne olduğunu..
değil satmak...
üstelik büyük bir kırtasiye..
üstelik.. hobi köşesi de var..
biliyordum zaten sorun olacağını..
ama dahiliyeci doktor arkadaşım.. ki benim gibi çok bilir..
hat çalışması yapanlar kullanıyordur demişti..cıx..
akşam nete girdim..
kurutma kağıdı sadece nostaljik yazılarda geçiyor..
bir de.. laboratuar için..
aynı şey mi bilemedim o yüzden..
bir de ingilizce ve fransızca aradım..
tam amazonnokta komdan alıyordum ki..
okul ofis malzemesi satan şu siteyi buldum..
hemen ısmarladım..
yok bi tek bunlar olmuyor tabi..
bir acenda kılıfı yapıldı..
pırıltılı karadeniz dokumalarından yastık yüzleri..
şu kahverengi kanapeyi güzelleştirmeye çalışıyorum hala..
olmuyor..
sonra.. bir okuma yastığı yapmak üzereyim..
hazırlığı tamam..
bir üzeri..su bardağı halkaları olmuş dolapçığı güzelleştiriyorum..
he bir de likörleri süzüyorum..
kızılcık hala tatlandırılmamıştı.. onu da yapmaktayım..
bu da bir sürpriz..
ırmağın daraltılacak iki eteği ile..
buz pateni kurutucusunu da yaptım mı..
akşama hazırım demektir..
=9
edit...
ama ben bunu gördüm şimdi de..
çok yakışır benim güzelime de..
zaten şu sayfalara balınca.. koleksiyon yapası geliyor insanın...
3 yorum:
aavardı bunlardan bizde hele fabrikada ,dedemin masasının üstünde bir sürü...Dayıma sorayım duruyorlar mı hala...
Kurutma kağıdı olmadan olmazdı ki, mürekkep bulaşırdı her yere sonra... Bizim ellerimizde hep mürekkep lekeliolurdu zaten. Şimdi mürekkep deyince sanırım bir tek mürekkep balığı gelir akla:))
Pembe papyebuvar kâğıtları takılırdı o aletlere. Ben de çok kullanmışımdır.
Lâle'm,dolma kalem kullanılıyor hâlâ.Mürekkep(Pelikan)de satılıyor. Benim gibi eskiler kullanıyor bunları:))
Eline sağlık, gene kazıyıp boyayacak bişeyler bulmuşsun:))Kolay gele.
hadi 25 olan bilmemiş olabilir de 40'ın da bilmemesine şaştım.
benim bile kullanmışlığım var ki kurutma kağıdı.
ben de daha kendimi genç sanıyorum, püüü 8(
yine, her zaman olduğu gibi, çook şık olmuş ataletim. eline sağlık.
Yorum Gönder