1.04.2013

çıtçıt dolap.. poirot.. art nouveau modern ve diğerleri...

biraz rahatsızdım ben birkaç gündür..
yattım hep.. 
uyudum uyandım herkül puaro izledim.. uyudum bişeyler içtim.. 
puaro izledim..
sonunda beynimin içinde puaro devri sahneleri krulana kadar izlemişim..

nasıl hem de..
ayağa dikildiğimde insanların neden uçuş uçuş etekler şal yakalar broşlar şapkalar eldivenler şemşiyeler ve bir çok aksesuar olmadan dolaştıklarını yadırgayacak kadar..

o kadar izlemişim.
evidaman.. 
puaroda beni en çok etkileyen şeyler..
çevrelerin güzelliği..
 yolların güzelliği.. yeşile haretini gideriyor insanın..
kırsala gidince.. tam bir kırsal güzelliği..
çiçekliler..örtüler yastıklar...

şehire gelince..
art nouveaudan başlayan modernizme yayılan bir dekorasyon dönemi..

pencereler .. merdivenler..
kapılar..
aynalar..
koltuklar şömineler.. 
mmmm
kendimi arpa ambarında tavuk gibi hissettim..
o ilk yapılan aparmanlardaki güzellikler ve ayrıntılar..

aşağıda kendi mutfağı olan apartmanlar..
yemek sipariş edebiliyorsun ve yemek asansörü ile geliyor.. yukarıya..
 kendi dairende yiyorsun..

sonra çöpü çıkarmak için mutfakta küçük bir kapı vardı birinde mesela..
apartman görevlisi sularını süzdüre süzdüre toplamıyor arka merdivenlerden yapıyor bu işi..

sahnelerden birinde..
aktör tasarımcı idi ve  metal mobilyalar üretiyordu..

dedi ki..
ahşap eskir.. yıpranır.. 
oysa metal dayanıklıdır..

sanki insanlar dayanıklı mobilyaları istiyorlarmış gibi..
yani daha doğrusu dayanan mobilyalarını değiştirmiyorlarmış gibi..

tüketecek ve değiştirecek insan oğlu..
tasarım o yüzden var aslında..
sonsuza dek dayanan malzeme icat edilse bile değişecek..

eşya renovasyonu ile ilgili çok fazla fikir birikti aklımda..
kutular sehpalar.. reklamlar..

ama en çok hoşuma giden çay servisleri oldu..
üçgen sandviçler.. limonlu kekler..

bi de puaro çok benziyor bana..
obsesif bi kere..
ve şekle değer  veriyor..
tada da öyle..

beğenmedi mi içmiyor yemiyor..
gülümseyip koyuyor kenara..

sonra..
kısmetsiz de yazık..
iki krismıs öyküsünde de plan yaptı.. kitaplarım.. yarım kilo çukulatam..
ve ben .. çok güzel olucal dedi..
ikisinde de.. kendini başka evlerde cinayet çözerken buldu..

başka..
hmm çevresidekilerle ilişkisinde bir sınırı var..
benim  gibi..
bir mesafeden hoşlanıyor..
kendi zamanlarının olmasını istiyor.. ve düzenini değiştirmesinler istiyor..

ve başaramıyor..

evle ilgili bir gelişme yok henüz..
aslında isabet zira oturup bakınıp programlayamadım henüz..

ama puarosal bir düzen oluşturasım var..
bu nedenle biraz metal biraz erkeksi bir dekora kayarsam şaşılmasın..

yanılmayın şaşırmayın..
bu blog..
gidelim şunu şurdan alalım bloğu değil..
hatta usta eliyle yapılan tek iş..
çok kokan..
zor kuruyan..
akciğerlerimizi mahvedecek olan 
siyah boya bölümü..

onun dışında her şey..
evdeki birşeylerin ..
değişime uğraması şeklinde gelişecek..

ve sanırım kıyamadığım saime hanımın çıtçıt dolabı da ömrünü altın varaklı ve siyahlı geçirecek...
Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum:

lale dedi ki...

acilen hem de acilen izlemem lazım Puaro izlemem lazım.

carpediem dedi ki...

hadi ya
kıyacak mısın dolaba.