12.04.2013

roma bahçeleri.. tarihçe.. özellikler..can dostum pliny.. ataletçe ayrıntılar..

bahçeler bize neler anlatır..
hele de geçmiş yaşam biçimleri hakkında..
kültür ve yaşam biçimi hatta politikalar hakında..
bölgenin su kaynağına sahip ve onun dağıtımını yöneten  kişinin..
güce sahip olanın.. inanılmaz zenginlikte bahçelere sahip olmasını anlatır mesela..
asur krallarından..
louis ondörde kadar bir çok dönemde.. nehirler bile yatağından kaydırılmıştır bu uğurda..

tarih ve tarihçeyi severim..
basit günlük şeylerin tarihçesini..
beni insana yaklaştırır..

romalılar..
onların bahçeleri özeldir..
onlar gezinmeyi.. yürürken sohbet etmeyi severlerdi..
bu yüzden yürüme gezinme yollarını çevreleyen bahçeleri vardı..
o bahçeler süslüydü..
gösterişliydi..
heykellerle.. çeşmeler ve bitkilerle doluydu..
bunlar gruplar halinde bulunurdu..
yabancı ülkelerden getirilen ticaret ya da ganimet nesneleri orada sergilenirdi..

mesela..doğu çınarı..
türkiyeden.. küçük asyadan romaya götürülen bir bitki idi..
ve roma bahçelerinde gölge veren ağaç olarak isadan önce birinci yyda kullanılırdı..
aslında romalılar devri  için altında oturmaktan başka bir işe yaramayan ağaçlar edinmek ekmek 
biraz hoppa bir davranıştı o çağlar için..
daha çok.. eski yunan filozoflarına yok olup gitmiş asur krallarına uygun bir davranıştı..

bahçeyle ilgili ilk sözcük ki hala kullanılıyor..
horti.. 
bundan hortikültür türemiş..

ilk yerleşimle başlamışsa da bahçe tarihçesi..
o da ilginç.. ama biz bugün romada kalalım..

roma zamanında başka bir düzeye erişmiş deniliyor..
kişiye özel hale gelmiş..
romalılar için bahçe dinlenme ve huzur alanı..
şehir yaşamından kaçış için bir sığınak..
zevk bahçesi derlermiş..
tarıma yönelik olmayan bu bahçelerine gerçi meyve ve asma ekiliymiş..
sofralarında kullandıkları..
şarap yaptıkları..
ama aralarda göz okşayan bitkiler ve yapılar ile desteklenirmiş..
ticaret artıp başka kültürle ilişkiler  oldukça.. 
hem tasarımlar hem bitkiler hem de kullanım amaçları..
değişmiş.. gelişmiş..


bahçeler o zaman da öylesine yapılmazmış..
bunları planlayan kişiler varmış..
 adları  topiarius'lar..
onlar tasarlar.. bitkileri seçer.. süsleri seçer..
şimdiki peyzaj mimarları gibi..
bahçıvanlar da bahçenin sonraki bakımını sürdürürmüş..

mısırdan ki tarihin en eski bahçeleri onlarda..
perslerden ve yunanlılardan da etkilenmiş..

mısırda evlerin etrafı portico denilen çatısı olan önü açık ..
günümüzde verandaların babası ..
yapılarla çevrili imiş..
bahçeler.. duvarla çevrili imiş..
mülkiyetten çok.. dışardaki kuraklıktan korunmak bir mikrıklima yaratmak için..
mısırda bahçeler..
pers bahçelerinin aksine.. çiçek cümbüşü olurmuş..

romalılar..
hepsini birbirine karıştırmış..
hatta bu işi çok iyi başarınca Augustus..
sırf kendilerine saklamak  istememiş.. 
duvarları yıkıp halka açmış..
( PorticusLiviae)

çünkü bahçe böyle birşeydir..
sırf kendine saklamak istemezsin..
gösterip anlatacak..
az biraz böbürleneceksin..
onca zahmet.. böyle karşılanır ancak.
ben boşuna mı mendil kadar yere blog yazısı döşüyorum..

romada bahçeler üç bölümden oluşurmuş..
birincisi.. xystus..
verandanın babası..
azcık yüksekte.. terasımsı.. yukardan bahçeyi görebilmek için..
üzeri örtülü sütunlu yaşam alanı..


ikinci bölüm ambulatio.. yürüme yolları..
bunlar birbirine paralel.. ağaçlarla.. çiçeklerle bölünmüş yollar..
yemek sonrası hazım için..
ya da politik  desiseler planlamak için..
kaçamak aşklar için..=)

en dışta ise  iki yanına gölge veren ağaçlar ekilmiş..
konut sahibinin atla ya da kölelerinin taşıdığı bir taht-ı revanla gezebileceği alan.. gestation..
bu alan genelde yürüme yolunun etrafını çevrelermiş..

olmazsa olmazlar.. 
heykeller.. sütunlar.. 
taş saksılar..
ekilmesi gerekenler..

havanın kokusunu güzelleştirmek için kokulu çiçekler..
 gül..
çınar ağacı..
defne..
biberiye..limon ağacı..selvi..
hedera sarmaşığı..nane..
mersin..
cezayir menekşesi (periwinkle)
baldırıkara (maidenhair)
zakkum (oleander) !!! aha!!!
kediotu (valerian)
saparma ( smilax)
menekşe (violet)
kocayemiş ( strawberry tree)
kara pelin (southerwood)
beyaz zambak..(madonna lily)
şimşir (box)
ayva..nar.. meşe..
incir..
cüce ağaçlar.. ( budanarak şekillendirilen)
sümbüller..
menekşeler..
nergisler..
safran..
kekik.. defne ve  sinameki..
bazı meyve ağaçları.. ille de asma.. 

su güç ve zenginlik göstergesi imiş..
ve kuşlara meraklı imişler..

kaynak
roma dışında daha orta halli evlerde de eve göre bahçeler varmış..
eve yakın yerlerde çiçekler.. daha ötelerde tarımsal ağaçsal bağsal alanlar..
baharatlık ve ilaç niyetine kullanılan birkileri de eve yakın yetiştirirlermiş..
hepsinin etrafına da derli toplu görünsün diye..
budanmış duvar görevi görecek  her dem yeşil çalılar ekerlermiş..



Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum:

lale dedi ki...

Benim de var idi bir zamanlar bi bahçem...Şeftalileri taşıyamayıp ortadan ikiye ayrılan ağacım hatta...Ormandan söküp getirdiğim bir yabani mor menekşem,duvar diplerinde galayöllerim,ortancalarım...Ama beni hüzünlendirdi bu bahçe yazısı, salkım söğütümü de hatırladım...

Romalılar aynı benim gibilermiş,ağaç gördün mü? altında oturacan abi, yatıcan gerekirse:)
Bu yorum sabahın 06.48 inde yazıldı.Facebook açtım ilk karşıma çıkan şey Zuz'un koyduğu annemin remiydi, bak burada da eski bahçemi hatırladım. Sabah sabah döküldüm. HAYIRLARA VESİLE OLSUN İNŞALLAH:))

Adsız dedi ki...

Bu resim sanki karati tekniği ile yapılmış gibi geldi bana.ipadda çok iyi göremedim benim p.c formattan gelince tekrar bakayım.
Bu arada ben Nalan,leylak dalının arkadaşı.Sizi oradan tanındım daugramak kısmet olmamıştı.
Sevgilerlmle....
Nalanevi.blogspot.com